Bilindiği üzere kenevir bitkisi, yapısında bulunan farklı bileşenler nedeniyle hem tıbbi hem endüstriyel alanlarda kullanıma uygun olmakla birlikte, uyuşturucu madde üretiminde de kullanılabilme potansiyeli taşıdığından sıkı yasal denetime tabidir. Bu nedenle Türkiye’de kenevir üretimi, işlenmesi ve bu ürünlerden elde edilen mamullerin kullanımı, Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun ile düzenlenmektedir. 21 Temmuz 2025 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yürürlüğe giren değişikliklerle, kenevirden elde edilen bazı ürünlerin ruhsatlandırılması, satış kanalları ve idari denetimi açısından yeni bir dönemin kapısını aralayan düzenlemeler hayata geçirilmiştir.
1. Yeni Gelen Değişiklikler Neler Getiriyor?
Yapılan değişiklikle birlikte, kenevirden elde edilen tıbbi ürünler, sağlık ürünleri, uyuşturucu etkisi olmayacak oranda kişisel bakım ürünleri ve destek ürünleri açıkça tanımlanarak mevzuata dâhil edilmiştir. Bu ürünlerin ruhsatlandırma ve takip sistemine kaydedilme işlemleri Sağlık Bakanlığı’nın yetkisine bırakılmıştır. Ayrıca bu ürünlerin yalnızca eczaneler aracılığıyla satışa sunulabileceği hükme bağlanmıştır. Öte yandan, bu ürünlerin izni ve satışı ile kenevirin işlenmesi, ihzarı ve ihracına dair usul ve esasların Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle, İçişleri Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle belirleneceği düzenlenmiştir. Bu değişiklikler, kenevirden elde edilen ürünlerin sağlık sektöründe güvenli ve kontrollü biçimde kullanımını amaçlamaktadır.
2. Hangi Şartlarda Kenevir Lifi Kullanılabilecek?
Mevzuata göre, lif, tohum ve sap üretimi amacıyla kenevir yetiştiriciliği yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişiler, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan izin almak zorundadır. Tıbbi ürünler, sağlık ürünleri ile kişisel bakım ürünleri ve destek ürünleri üretimi amaçlı kenevir yetiştiriciliği ise doğrudan Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü tarafından yapılacak ya da bu kurumun kontrolü altında, Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek kotalar doğrultusunda gerçek veya tüzel kişilere yaptırılabilecektir. Ayrıca, münhasıran esrar elde edilmesini engelleyecek tüm tedbirlerin alınması zorunludur. Tüm bu faaliyetler, İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın görüşleri alınarak Tarım ve Orman Bakanlığı’nca çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek usul ve esaslara göre yürütülecektir.
3. Mevzuata Aykırılık Halinde Yaptırımlar Neler?
İzinsiz kenevir yetiştirmek her ne amaçla olursa olsun yasaktır. Bu fiilin tespiti halinde, Tarım ve Orman Bakanlığı personeli tarafından düzenlenecek rapora dayanılarak, en büyük mülki amirin emriyle kenevir bitkisi zabıta tarafından imha edilir. Bu imha işlemi sırasında oluşacak masraflar, ilgili kişilerden 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilir. Ayrıca izin belgesi alınmadan veya izin belgesinde belirtilen alanın dışında kenevir ekimi yapanlara adli para cezası uygulanırken, esrar elde etme amacıyla kenevir yetiştiren kişiler hakkında dört yıldan on iki yıla kadar hapis ve ciddi miktarda adli para cezası öngörülmektedir. Kişisel kullanım amacıyla kenevir yetiştirenler hakkında ise bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir. Tekerrür durumunda ve suça konu ürün miktarına bağlı olarak, bu yaptırımların ağırlığı artmaktadır.
4. Sonuç
Yapılan son değişikliklerle birlikte kenevir bitkisinden türetilen tıbbi, sağlık ve kişisel bakım ürünlerinin yasal zemini güçlendirilmiş; üretim, ruhsatlandırma ve satış süreçleri Bakanlıklar arası koordinasyonla daha sıkı denetime bağlanmıştır. Bu düzenlemeler, kenevirin yasa dışı kullanım riskinin azaltılmasının yanı sıra, endüstriyel ve tıbbi faydalarının etkin biçimde değerlendirilmesini hedeflemektedir. Üretici ve satıcıların, hem izin süreci hem de dağıtım kanallarına ilişkin hükümleri titizlikle yerine getirmeleri, aksi takdirde ağır idari ve cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalabilecekleri unutulmamalıdır.