GENEL OLARAK
Bir marka ile aynı olan bir işaretin, markanın tescil kapsamındaki aynı mal ve/veya hizmetler için internet alan adı olarak kullanılması mümkündür. Bu kullanımın Sınai Mülkiyet Kanununun 7. maddesinin 2. fıkrası ile kapsamı belirlenmiştir. Bu kapsama göre tescil edilmiş markaya yönelik hakları bulunan marka hakkı sahibinin izni bulunmaksızın, 3. kişilerin kullanımlarına karşı marka hakkı kapsamında internet alan adı kullanımı, marka hakkı sahibi tarafından engellenebilmektedir.
KOŞULLARI
Markanın internet alan adı olarak kullanılması ve SMK kapsamında korunması için hem marka ile internet alan adının “aynı” olması gerekmekte hem de markanın kullanıldığı mal veya hizmetler ile internet alan adının “aynı mal veya hizmetlerde” kullanılması gerekmektedir. Bu noktada önem arz eden bir nokta ise internet alan adının yönlendirildiği internet sitesinin içeriğinde ne olduğudur. Yönlendirilen internet sitesinin alan adı sadece tescil edilmiş ve fakat içeriğinde hiçbir şey yer almıyorsa; “aynı mal veya hizmet”lerde kullanım söz konusu olamayacağı için bu kapsamda bir kullanımdan da söz edilemeyecektir.
Dolayısıyla bu halde; marka sahibinin SMK md. 7/2 kapsamında bir talebi de söz konusu olamayacaktır. Marka hakkı sahibinin söz konusu madde kapsamında talep hakkını kullanabilmesi için, birincisi; markanın aynısının benzer mal veya hizmetler için internet alan adı olarak kullanılması, ikincisi; markanın benzerinin aynı mal veya hizmetler için internet alan adı olarak kullanılması ve nihayet üçüncüsü; markanın benzerinin benzer mal veya hizmetler için internet alan adı olarak kullanılması durumlarından biri ortaya çıkması gerekmekte ve karıştırılma ihtimalinin mevcut olması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinin ne olduğuna bakacak olursak Yargıtay bu kavramı 09.03.2016 tarihli Genel Kurul kararında “Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma ihtimalidir. Buradaki ‘ihtimal’; kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.” şeklinde tanımlamıştır. Benzerlik incelemesi markanın unsurları bölünerek değil, bir bütün olarak bıraktığı umumi intiba dikkate alınarak gerçekleştirilmeli, marka içerisinde yer alan tanımlayıcı unsurlar ise benzerlik değerlendirilmesinde göz ardı edilmemelidir.
SONUÇ
Netice olarak, tanınmış marka hali ayrık olmak üzere, bir alan adı, tescilli marka ile aynı olsa dahi web site içeriğinin incelenmesi gerekmekte ve mal ve hizmetlerin de aynı ya da benzer olduğu tespit edilmesi halinde marka hukuku hükümlerine dayanılarak markanın internet alan adı olarak kullanılması engellenebilecektir.
Bir marka ile aynı olan bir işaretin, markanın tescil kapsamındaki aynı mal ve/veya hizmetler için internet alan adı olarak kullanılması mümkündür. Bu kullanımın Sınai Mülkiyet Kanununun 7. maddesinin 2. fıkrası ile kapsamı belirlenmiştir. Bu kapsama göre tescil edilmiş markaya yönelik hakları bulunan marka hakkı sahibinin izni bulunmaksızın, 3. kişilerin kullanımlarına karşı marka hakkı kapsamında internet alan adı kullanımı, marka hakkı sahibi tarafından engellenebilmektedir.
KOŞULLARI
Markanın internet alan adı olarak kullanılması ve SMK kapsamında korunması için hem marka ile internet alan adının “aynı” olması gerekmekte hem de markanın kullanıldığı mal veya hizmetler ile internet alan adının “aynı mal veya hizmetlerde” kullanılması gerekmektedir. Bu noktada önem arz eden bir nokta ise internet alan adının yönlendirildiği internet sitesinin içeriğinde ne olduğudur. Yönlendirilen internet sitesinin alan adı sadece tescil edilmiş ve fakat içeriğinde hiçbir şey yer almıyorsa; “aynı mal veya hizmet”lerde kullanım söz konusu olamayacağı için bu kapsamda bir kullanımdan da söz edilemeyecektir.
Dolayısıyla bu halde; marka sahibinin SMK md. 7/2 kapsamında bir talebi de söz konusu olamayacaktır. Marka hakkı sahibinin söz konusu madde kapsamında talep hakkını kullanabilmesi için, birincisi; markanın aynısının benzer mal veya hizmetler için internet alan adı olarak kullanılması, ikincisi; markanın benzerinin aynı mal veya hizmetler için internet alan adı olarak kullanılması ve nihayet üçüncüsü; markanın benzerinin benzer mal veya hizmetler için internet alan adı olarak kullanılması durumlarından biri ortaya çıkması gerekmekte ve karıştırılma ihtimalinin mevcut olması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinin ne olduğuna bakacak olursak Yargıtay bu kavramı 09.03.2016 tarihli Genel Kurul kararında “Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma ihtimalidir. Buradaki ‘ihtimal’; kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.” şeklinde tanımlamıştır. Benzerlik incelemesi markanın unsurları bölünerek değil, bir bütün olarak bıraktığı umumi intiba dikkate alınarak gerçekleştirilmeli, marka içerisinde yer alan tanımlayıcı unsurlar ise benzerlik değerlendirilmesinde göz ardı edilmemelidir.
SONUÇ
Netice olarak, tanınmış marka hali ayrık olmak üzere, bir alan adı, tescilli marka ile aynı olsa dahi web site içeriğinin incelenmesi gerekmekte ve mal ve hizmetlerin de aynı ya da benzer olduğu tespit edilmesi halinde marka hukuku hükümlerine dayanılarak markanın internet alan adı olarak kullanılması engellenebilecektir.
Harun DEMİR