Şirketler ve Ticaret Hukuku

2023 NİSAN AYI İTİBARİ İLE TÜM GÜNCELLEMELERİ İLE TÜRK PARASININ KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARAR’IN UYGULAMASI KAPSAMINDA SÖZLEŞME BEDELLERİNİN DÖVİZ CİNSİNDEN VEYA DÖVİZ ENDEKSLİ BELİRLENMESİ

2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi uyarınca 32 Sayılı Karar’a eklenen düzenleme ile birlikte, Türkiye’de yerleşik kişiler arasında imza altına alınan sözleşmeler kapsamında; sözleşmeden dolayı düzenlenecek kıymetli evraklar da dahil olmak üzere herhangi bir ödeme yükümlülüğünün döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması kural olarak yasaklandı. Dolayısıyla; 13.09.2018 tarihinden önce akdedilmiş olan ve yasak kapsamında olmasına karşılık döviz cinsinden veya döviz endeksli olarak düzenlenmiş mevcut sözleşmelerdeki bedellerin Türk parası olarak yeniden belirlenmesi zorunluluğu doğdu. Her ne kadar söz konusu tarih itibariyle bu sözleşmelerde i) tahsili yapılmış ii) gecikmiş alacaklar ile iii) düzenlenmiş ve dolaşıma girmiş kıymetli evraklar için bedelin uyarlanmasına gerek olmadığı yönünde istisna getirilmişse de; uyarlama yükümlülüğü sebebiyle birlikte şirketlerin mevcut sözleşmelerini gözden geçirmeleri gerekti ve tam da bu sebeple, birçok şirketin iş ortaklarıyla ilişkilerinde problemler ortaya çıktığı gibi, alınacak aksiyonlar hususunda çok sayıda soru gündeme geldi. Söz konusu düzenlemenin üstünden yıllar geçmesine rağmen, kararın ilk çıktığı dönemi takip eden çeşitli güncellemeler nedeni ile uygulamada hangi sözleşmelerde döviz/döviz endeksli belirleme yapılabileceği, hangilerinde yapılamayacağı hususu birçok uygulayıcı için kafa karışıklığına neden olmakta. Üstelik, bu süreçte söz konusu uygulama problemlerinin önüne geçilmesi amacıyla düzenleme kapsamında istisnalar içeren sayısız değişikliğe gidilmesi de durumu uygulayıcılar için daha çok zorlaştırdı.

Yasağa ilişkin esaslı istisnalar, 06.10.2018 tarihinde 32/34 sayılı Hazine ve Maliye Bakanlığı Tebliği ile getirildi. Bu makale kapsamında söz konusu istisnalara ve bu istisnaların şirketler hukuku uygulamasında yarattığı etkilere alt başlıklar kapsamında değinilerek, halihazırda karışıklığa mahal veren soruların mümkün olduğunca yanıtlanmasını amaçlamaktayız. 

 

Öncelikli olarak belirtmek gerekir ki söz konusu yasak, kural olarak, “Türkiye’de yerleşik kişiler arasındaki sözleşmelere” uygulanmaktadır. Bu kapsamda; Türkiye’de yerleşik kişiler arasındaki gayrimenkul satış ve kira sözleşmeleri, hizmet sözleşmeleri ve iş sözleşmelerinde de bu yasağın uygulama alanı bulacağı açıktır. Ancak, 32/34 sayılı Tebliğ ile birlikte getirilen istisna kapsamında bu sözleşmelerde; her iki tarafın da Türkiye’de yerleşik olduğu, ancak taraflardan birinin Türkiye ile vatandaşlık bağının bulunmadığı haller bu yasaktan istisna tutulmuştur.

 

Serbest Bölgeler:

Gayrimenkul satış ve kira sözleşmeleri açısından, konusu yurtiçinde kalan konut ve çatılı işyeri satış ve kira sözleşmeleri yasak kapsamına alınmıştır. Ancak, 16.11.2018 tarihinde getirilen istisna ile birlikte serbest bölgede yer alan şirketlerin serbest bölge faaliyetlerine ilişkin olarak alıcı ya da kiracı olarak taraf oldukları satış ve kira sözleşmeleri bu yasak kapsamından çıkarılmıştır. Bu sebeple, uygulamada, merkezi Serbest bölge dışında, şubesi bir Serbest Bölge içinde olan çok sayıda şahıs ve şirket; ivedi biçimde merkezini serbest bölgelere nakletmiştir. Aynı şekilde; serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin işveren veya hizmet alan olarak taraf olduğu iş ya da hizmet sözleşmeleri de istisna kapsamındadır.

 

Yabancı Yatırımcıların Türkiye İştirakleri:

Bunun yanı sıra, Türkiye dışında yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürolarının ya da doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin veya bu kişilerin ortak kontrolüne sahip bulunduğu şirketlerin alıcı ya da kiracı olarak taraf olduğu gayrimenkul satış ve kira sözleşmeleri, işveren olarak taraf oldukları iş sözleşmeleri ile hizmet alan olarak taraf oldukları hizmet sözleşmelerinin döviz/döviz endeksli bedellerle düzenlenmesi mümkündür.

 

Turizm, İhracat Gibi Sözleşme Konusundan Kaynaklanan İstisnalar : 

Yine bu sözleşmelere ilişkin istisnalardan biri de sözleşmelerin konusu ile ilgili olarak düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre;

  • Turistik Konaklama: 30 Ocak 2021 tarihi itibariyle Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli konaklama tesislerinin işletilmesi amacıyla kiralanmasıyla ilgili gayrimenkul kiralama sözleşmeleri ve konaklama hizmet sözleşmeleri ile gümrüksüz satış mağazalarının kiralanmasına ilişkin gayrimenkul kiralama sözleşmelerinin de döviz/döviz endeksli bedellerle akdedilmesi mümkündür. 
  • Yurtdışı İş Sözleşmeleri: İş sözleşmelerinde sözleşmenin yurtdışında ifa edilecek olması halinde bu sözleşmenin döviz/döviz endeksli olarak imzalanması mümkün olacaktır. Keza, gemi adamlarının taraf oldukları iş sözleşmeleri de döviz/döviz endeksli olarak düzenlenebilir.
  • İhracat Sözleşmeleri: İhracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmelerinde sözleşme bedeli döviz/döviz cinsinden belirlenebilir. Aynı şekilde kişi Türkiye’de yerleşik olsa dahi bu kişilerin yurtdışında gerçekleştirecekleri faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri de yasağın istisnası kapsamındadır. 
  • Yurtdışında başlayan veya biten hizmet sözleşmeleri: Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri, Türkiye’de başlayıp yurtdışında sonlanan, yurtdışında başlayıp Türkiye’de sonlanan veya yurt dışında başlayıp yurtdışında sonlanan hizmet sözleşmeleri de istisna kapsamındadır. Diğer bir ifadeyle sözleşme konusu hizmet herhangi bir şekilde kısmen dahi yurtdışında ifa ediliyorsa bu sözleşmeler yasaktan istisna tutulmuştur.
  • Taşıma Sözleşmeleri: Taşımacılık faaliyetlerine ilişkin hizmet sözleşmelerinde akaryakıt fiyatlarına endeksleme yapılması mümkündür.
  • Döviz Maliyetli Eser (Örn. İnşaat) Sözleşmeleri: Döviz cinsinden maliyet içeren eser sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür. Yurtdışı Kaynaklı Yazılım Sözleşmeleri: Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; bilişim teknolojileri kapsamında yurt dışında üretilen yazılımlara ilişkin satış sözleşmeleri ile yurt dışında üretilen donanım ve yazılımlara ilişkin lisans ve hizmet sözleşmelerinde ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür.
  • Taşınır Kiralama ve Satış Sözleşmeleri: Bakanlık tarafından getirilen istisna ile birlikte; kararın ilk döneminde Türkiye’de yerleşik kişilerin taşınır satış ve kirasına ilişkin sözleşmelerde ödeme yükümlülüklerini döviz/döviz endeksli belirlemesi mümkün kılınmışsa da; 19.04.2022 tarihi itibariyle getirilen düzenleme ile birlikte; yalnızca “taşınır satış sözleşmelerinde” sözleşme konusu ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunlu tutulmuştur. 

Bu noktada Şirketler tarafından eylem almakta zorlanılan ve ikilem yaratan hususlardan biri, taşınır satış sözleşmelerindeki mevcut fatura karşılıklarının ya da kıymetli evrakların tamamının Türk parası cinsinden ödenip ödenmeyeceği hususu olmuştur. Bu sebeple, Bakanlık 21.04.2022 tarihinde yaptığı basın açıklaması ile 19.04.2022 tarihinden önce düzenlenmiş faturaların karşılığının ve verilen döviz cinsinden kıymetli evrak karşılığı ödemelerin Türk parası cinsinden yerine getirilmesine gerek olmadığını açıklamıştır. 

  • Taşınır Kirasında Türk Parası Zorunluğu Yok: Bu noktada, satış sözleşmelerinden farklı olarak taşınır kiralama sözleşmelerinde yer alan ödeme yükümlülüklerinin ifasının Türk parası cinsinden yerine getirilmesine ilişkin herhangi açık bir düzenleme yapılmamıştır. Dolayısıyla, taşınır kiralama sözleşmelerinde kararlaştırılan döviz/döviz endeksli bedellerin yine döviz olarak ifa edilebileceğini kabul ediyoruz.
  • Taşıt Kiralama ve Satış Sözleşmeleri: Yanı sıra, hatırlatmak isteriz ki; Bakanlık tarafından getirilen istisna kapsamında taşınır nitelikte olmasına karşılık taşıt kiralama ve satış sözleşmeleri dahil edilmemiş olduğundan; bu sözleşmelerdeki ödeme yükümlülüklerinin döviz/döviz endeksli olarak kararlaştırılması dahi hiçbir surette mümkün değildir.
  • Gemilere İlişkin Leasing Sözleşmeleri: Diğer bir istisna ise finansal kiralama sözleşmelerine ilişkin getirilmiş olup; 2018 yılının ocak ayı itibariyle Türkiye’de yerleşik kişilerin dövize endeksli kredi temin etmeleri bütünüyle yasaklanmış olmakla birlikte, belirli istisnai hallerde döviz geliri olmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışından veya Türkiye’den döviz kredisi kullanmaları mümkündür. Bu istisnai haller kapsamında olması kaydıyla yapılan finansal kiralama sözleşmelerinin bedelleri döviz olarak kararlaştırılabilir. 4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda tanımlanan gemilere ilişkin finansal kiralama (leasing) sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
  1. Kamu kuruluşlarının veya TSK Güçlendirme Vakfı şirketlerinin taraf olduğu birtakım sözleşmeler: Bakanlık tarafından getirilen istisna kapsamında her halükarda; kamu kurum ve kuruluşlarının taraf olduğu döviz/dövize endeksli ihaleler, sözleşmeler ve milletlerarası anlaşmaların ifası kapsamında gerçekleştirilecek olan projeler dahilinde; yükleniciler veya görevli şirketlerin ve bunların sözleşme imzaladığı tarafların üçüncü taraflarla akdedeceği veya bahsi geçen projeler çerçevesinde akdedilecek (gayrimenkul satış sözleşmeleri ve iş sözleşmeleri hariç) sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

 

Buna ek olarak, 19.04.2022 tarihli Tebliğ ile, kamu kurum ve kuruluşlarının veya Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı şirketlerinin taraf olduğu sözleşmelerde ödeme yükümlülüklerinin döviz/döviz endeksli belirlenmesinin mümkün olduğuna yönelik mevcut ibareye ek olarak bu bedellerin yine döviz/döviz endeksli olarak ödenmesi ile kabulünün mümkün olduğu yönünde yeni bir düzenleme yapılmıştır. Gayrimenkul satış ve kiralama sözleşmeleri ise bu serbestinin dışında tutulmuştur. Bu düzenleme ile birlikte uygulamada, yasak kapsamında olmadığı için bedeli döviz olarak belirlenmiş sözleşmelerde ödeme ve kabulün döviz olarak yapılıp yapılamayacağı gibi dayanağı olmayan bir tartışmaya sebebiyet vermiştir. Ancak; böyle bir yasak söz konusu olmayıp, bedeli döviz olarak kararlaştırılan sözleşmelerdeki ödeme ve kabullerin, taraflar arasındaki sözleşme veya ilgili mevzuat kapsamında aksine bir hüküm bulunmadıkça, döviz olarak ödenmesi ve kabulünün mümkün olduğu kabul edilmelidir.

  1. 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında gerçekleştirilen işlemler: Söz konusu işlemlere ilişkin olarak yapılan sözleşmelerde sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür. Bu işlemlerle ilgili olarak bankaların taraf olduğu sözleşmelerde de sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
    1. Sermaye Piyasası Araçlarına İlişkin Birtakım Sözleşmeler: 32 sayılı Karar hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile bu Kanuna dayalı olarak yapılan düzenlemeler çerçevesinde yabancı sermaye piyasası araçları ve depo sertifikaları ile yabancı yatırım fonu payları da dahil olmak üzere sermaye piyasası araçlarının döviz cinsinden oluşturulması; ayrıca bu araçların ihracı, alım satımı ve yapılan işlemlere ilişkin yükümlülüklerin döviz cinsinden kararlaştırılması mümkündür.
    2. Havacılık Sektöründeki Birtakım Sözleşmeler: Türkiye’de yerleşik yolcu, yük veya posta taşıma faaliyetinde bulunan ticari havayolu işletmeleri; hava taşıma araçlarına, motorlarına ve bunların aksam ve parçalarına yönelik teknik bakım hizmeti veren şirketler; sivil havacılık mevzuatı kapsamında havalimanlarında yer hizmetleri yapmak üzere çalışma ruhsatı alan veya yetkilendirilen kamu ya da özel hukuk tüzel kişiliği statüsündeki kuruluşlar ile söz konusu kuruluşların kurdukları işletme ve şirketler ile doğrudan veya dolaylı olarak sermayelerinde en az yüzde elli hisse oranına sahip olduğu ortaklıkların Türkiye’de yerleşik kişilerle döviz cinsinden veya dövize endeksli bedeller içeren gayrimenkul satış, gayrimenkul kiralama ve iş sözleşmeleri haricindeki sözleşmeleri akdetmeleri mümkündür.

Avukat Burcu GÜR

Bizi Tanıyın

Biz iş dünyasının hukuk danışmanıyız.

Türkiye’de sürdürülebilir büyüme, gelişme ve istikrar içerisinde iş yapmanın nasıl bir emek ve özen gerektirdiğini iyi biliyoruz.

Güncel Yazılar

Bize Soru Sorun

Bir Uzmanla Görüşün