Yasal Mevzuata Uyum

SÖZLEŞMELERDE DAMGA VERGİSİ: NE ZAMAN ÖDENİR? NEYE GÖRE HESAPLANIR? KİM ÖDER?

Ticari hayatta bazı işler yazılı sözleşme imzalamadan da halledilebilirse de ve işlerimizi sözleşme ile kayıt altına alma alışkanlığı çok yaygın olmasa da, tarafların anlaştıkları konuları bir sözleşmeye bağlayarak netleştirilmesinin ileride olası anlaşmazlıkların çok daha kolay çözülmesini sağladığı kesin.  Bununla birlikte, belirli bir bedel içeren sözleşmelerim daha imzalanır imzalanmaz tarafları için özel bir vergisel yükümlülük doğurduğu da bir gerçek: Damga vergisi.

Damga Vergisi Kanununda bu vergiyi doğuran olayın; iş ve işlemlere konu olan kağıtların imzası olduğu belirtilmiş, bahsi geçen “kağıtlar”ın ise “yazılıp imzalamak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri” ifade edeceği açıklanmıştır. Yani ıslak imzalı sözleşmeler de, elektronik imzalı sözleşmeler de damga vergisi doğurabilir. Hangi sözleşmelerin damga vergisine tabi olduğu ve oranları, Damga Vergisi Kanunu’na ek tablolarda tek tek sayılmaktadır. 

Damga vergisi denince genellikle ilk akla gelen soruların cevaplarını aşağıda kısa kısa bulabilirsiniz: 

SÖZLEŞMEMİZİN GEÇERLİ OLMASI İÇİN DAMGA VERGİSİ ŞART MI?

Damga vergisine tabi bir sözleşmenin geçerlilik kazanması için bu damga vergisini ödeme zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak sözleşmeyi resmi bir mercie sunmanız, örneğin sözleşmeye dayanarak bir icra takibi başlatmak ya da dava açmak istemeniz halinde öncelikle damga vergisini ödemeniz gerekir. Aynı doğrultuda, bir sözleşmeyi notere onaylatmak, suret almak istediğinizde noterler sözleşmenin damga vergisi ve varsa cezası ödenmedikçe bu işleminizi yapmayacaktır. 

DAMGA VERGİSİ NE ZAMAN BEYAN EDİLMELİ VE ÖDENMELİDİR?

Başta anonim şirketler olmak üzere bazı mükellefler “sürekli mükellefiyet” kapsamındadır. Bunlar damga vergisi defteri tutmak, bir ay içinde düzenlenen kâğıtların damga vergisini izleyen ayın sonuna kadar beyan etmek ve ödemek zorundadır. Süreksiz mükellefiyet kapsamında olanlar damga vergisi defteri tutmazlar. Ancak tuttukları defterlerinde damga vergisine ilişkin kayıtları da yapmak zorundadırlar. Bunlar, düzenledikleri kâğıtlara ilişkin damga vergisini, kâğıdın düzenlendiği tarihi izleyen on beş gün içinde damga vergisi beyannamesiyle beyan etmek ve ödemek zorundadırlar.

DAMGA VERGİSİ ZAMANINDA ÖDENMEZSE CEZASI NE OLUR? 

Damga vergisine tabi kağıtların vergilerinin süresinde beyan edilmemesi ve ödenmemesi halinde, Vergi Usul Kanunu (V.U.K) m. 344 çerçevesinde genel vergi zıyaı durumunda uygulanan yaptırım söz konusu olmakta ve mükelleften söz konusu damga vergisi tutarı, vergi zıyaı cezası ve gecikme faizi ile talep edilmektedir. Ancak bu damga vergisi eksikliği, bir vergi incelemesi yahut benzeri idari denetim sırasında ortaya çıkmadan önce; damga vergisi mükellefi tarafından kendiliğinden ve V.U.K. m. 371 çerçevesinde pişmanlık talepli olarak beyan edilir ve pişmanlığa bağlı tüm kanuni şartlar yerine getirilir ise ceza uygulanmamakta, sadece verginin kendisi ve gecikme faizi alınmaktadır. 

SÖZLEŞMEDEN KAYNAKLANAN DAMGA VERGİSİNİ KİM ÖDER?

Sözleşmelerde en çok sorun yaşanan konulardan biri de sözleşme masraflarının ve vergi yükünün paylaşımı konusudur.  Taraflar bu konuda serbestçe bir anlaşmaya varabilir mi?  Örneğin sözleşmeden kaynaklanan damga vergisini karşı tarafın ödeyeceği yazıyorsa, yine de sizden damga vergisi ödemeniz beklenebilir mi? Damga vergisi kanunu sözleşmeler ile ilgili ne diyor?

  • Damga vergisinin sorumlusu sözleşmeyi imzalayan taraflardır (m.3).
  • Damga vergisi ödenmemişse, sözleşmeyi herhangi bir işlem için resmi makamlara ibraz eden kişi vergiden sorumludur. (m.24)

 

Kanundaki bu düzenlemeler nedeni ile, bir vergi incelemesi geçirdiğinizde veya resmi kuruma sözleşme sunduğunuzda, Maliye veya idari kuruma “Ben damga vergisini sözleşme ile karşı tarafa yüklemiştim, o ödeyecek.” denmesi bir sonuç doğurmayacaktır. Yani iki taraf arasında kararlaştırılan özel kural Devlet’e karşı bir hüküm ifade etmez. Ancak, ödemek zorunda kaldığınız verginin karşı tarafa düşen payı için sonrasında kendilerine rücu edebilirsiniz. 

ÖDENECEK DAMGA VERGİSİ NEYE GÖRE HESAPLANIR?

Damga vergisi tutarı, bir sözleşme içindeki anlaşma ve işlemlerden en yüksek bedellisi üzerinden hesaplanır ve sözleşmeni türüne göre farklı oranları olabilir. Bu oranların en düşüğü binde 1,89, en yükseği binde 9,48’dir. Ancak belirttiğim gibi, farklı sözleşmelerde farklı oranlar söz konusu olabilir. Örneğin genel bir sözleşmenin veya teminat senetlerinin tabi olduğu damga vergisi oranı, kira sözleşmelerine yahut fesihnamelere uygulanandan daha düşüktür.  Bu bakımdan geçerli oran için Damga Vergisi Kanunu’nun güncel haline https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.488.pdf  adresinden bakmak her zaman en güvenlisi olacaktır. 

Bir sözleşme metninde birbirinden tamamen ayrı birden fazla sözleşme ve işlem bulunması halinde (mesele bir ev inşaatına ilişkin hükümler ve sonrasında bu evin kiraya verilmesi hükümleri gibi) işlemlerin her birinin bedeli üzerinden ayrı ayrı damga vergisi alınmaktadır. Buna karşılık, bir sözleşme çatısı altında toplanan birden fazla anlaşma ve işlemin birbirine bağlı ve bir asıldan doğma olmaları halinde ise (mesela 2 yıllık bir kira sözleşmesi ve bu kira bedelinin ödenmemesi halinde gündeme gelecek bir cezai şart ödemesi gibi) damga vergisi, sözleşme içinde geçen en yüksek bedelli anlaşma veya işlem üzerinden (yani son örnekte yıllık kira bedeli ile cezai şarttan hangisi daha yüksek ise o bedel üzerinden) alınır. 

SÖZLEŞMEYİ TEK NÜSHA DÜZENLERSEK DAHA MI AZ DAMGA VERGİSİ ÖDERİZ?

Damga Vergisi Kanunu’nun 5. Maddesinin eski hali “Bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kağıtların her nüshası ayrı ayrı aynı miktar veya nispette Damga Vergisine tabidir.” Şeklinde idi. Yani bu maddeden anlaşılan, bir sözleşmeyi 3 nüsha düzenledi iseniz bunların her bir adedinin ayrı ayrı damga vergisine tabi olduğu ve sözleşmedeki en yüksek bedel üzerinden hesaplanacak damga vergisi tutarının üçle çarpılması gerektiği idi. Ancak 2016 yılında Damga Vergisi Kanunu’nun ilgili maddesi değişmiş ve “Bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kâğıtlardan, maktu vergiye tabi olanların her bir nüshası ayrı ayrı aynı miktarda; nispi vergiye tabi olanların ise sadece bir nüshası damga vergisine tabidir” şekline gelmiştir. Yani bu tarihte sonra düzenlenen ve nispi damga vergisine tabi olsun sözleşmelerde artık kaç nüsha olmasının önemi olmaksızın, tek nüsha üzerinden damga vergisi hesaplanmaktadır.

Avukat İrem Soyman Alevok

Bizi Tanıyın

Biz iş dünyasının hukuk danışmanıyız.

Türkiye’de sürdürülebilir büyüme, gelişme ve istikrar içerisinde iş yapmanın nasıl bir emek ve özen gerektirdiğini iyi biliyoruz.

Güncel Yazılar

Bize Soru Sorun

Bir Uzmanla Görüşün