Şirketler ve Ticaret Hukuku

ANONİM ŞİRKETLERDE AZINLIK PAY SAHİPLERİNİN HAKLARI

Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen Anonim şirket ortaklıklarında karşımıza çıkan Azınlık (Azlık) hakları, çoğunluğa karşı azınlıkta kalan grubu korumayı amaçlayan haklardır. Azınlık pay sahibi tanımı Türk Ticaret Kanunu 411. Madde ’de düzenlenmiştir; Sermayenin onda birini, halka açık şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri azınlık pay sahibi olarak tanımlanmıştır. Azınlık pay sahipleri kanunlar çerçevesinde ya da ortaklar arasında yazıya dökülen esas sözleşme ile azınlık paylarına tanınmış olan haklardan yararlanabilecektir. Ortaklar arasındaki çıkar çatışmalarının önlenebilmesi, çözümlenebilmesi ve hakkın kötüye kullanılmaması amacıyla çoğunluk ve azınlık paydaşlar arasında bir denge kurulması şarttır.

Mevzuat uyarınca azınlık hakları için sınıflandırma yapılmamıştır ancak sınıflandırmak gerekirse azınlık hakları olumlu ve olumsuz olarak ikiye ayrılmaktadır. Olumsuz Azınlık hakları, çoğunluk iradesinin ve tasarrufunun engellenmesi biçimi olarak karşımıza çıkmaktadır. Olumlu azınlık hakları ise, çoğunluğun iradesine aykırı olmasına rağmen azınlığın iradesiyle bazı tasarruf işlemlerinin gerçekleştirilebilmesi olarak tanımlanabilir.

 

Olumlu Azınlık Hakları:

1) Genel Kurul Toplantısına Çağırma ve Gündeme Madde Ekleme Hakkı

Türk Ticaret Kanunu madde 411 ve 412 uyarınca Azınlık pay sahipleri yazılı şekilde ve gündem belirterek, genel kurulun toplantıya çağırılmasını veya karara bağlanmasını istedikleri konuların gündeme madde olarak eklenmesini yönetim kurulundan talep edebilir. Genel kurulun toplantıya çağrılması yönetim kurulu tarafından reddedilir veya her halükârda yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği taktirde Azınlık Pay Sahipleri şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden genel kurulun toplantıya çağrılmasını talep edebilir.

 

2) Özel Denetçi Atanmasını Talep Etme Hakkı

Türk Ticaret Kanunu madde 438 uyarınca şirketin ortağı olan her pay sahibi özel denetçi atanmasını talep edebilir ancak aynı düzenlemenin 439. maddesinde talebe karşı genel kurulun ret kararı vermesi durumunda sadece Azınlık Pay Sahiplerine ret kararına karşı mahkemeye başvurma hakkı tanınmıştır. Bu durumda Azınlık Pay Sahipleri şirketin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden özel denetçi atanmasını talep edebilecektir.

 

3) Nama Yazılı Pay Senedinin Basılmasını Talep Etme Hakkı:

Azınlık Pay sahipleri talep etmesi durumunda nama yazılı pay senedinin basılacağı ve pay sahiplerine dağıtılacağı Türk Ticaret Kanunu madde 486 uyarınca öngörülmüştür. Böylece fiili düzlemde ortaya çıkan pay senetlerinin bastırılmayarak veya dağıtılmayarak Azınlık Pay sahipleri üzerinde baskı kurulması, devir haklarının sınırlandırılması gibi hukukla uyarlı olmayan eylemlerin önüne geçilmiştir. Ancak belirtmek gerekir ki, azınlığın pay senedi basılmasını talep etmediği durumlarda böyle bir zorunluluk oluşmayacaktır.

 

4) Finansal Tabloların Müzekkeresini Erteletme Hakkı

Türk Ticaret Kanunu 420. Madde uyarınca Azınlık Pay sahipleri Finansal Tabloların müzakeresi hakkında genel kurul kararına ihtiyaç olmaksızın, erteleme talep edebilir. Bu durumda Finansal Tabloların görüşülmesi toplantı başkanın kararıyla bir sonraki aya bırakılır. Aynı maddenin 2. Fıkrası uyarınca Azlık pay sahiplerinin ikinci bir erteleme talep etme durumu düzenlenmiştir, kanun koyucu ilgililer tarafından finansal tabloların itiraza uğrayan ve tutanağa geçirilmiş bulunan konular hakkında dürüst hesap verme ölçüsü ilkeleri göz önüne alınarak cevap verilmemiş olma şartı aramaktadır. Fiili durumda bu durum söz konusu ise Azınlık Pay Sahipleri 2. defa erteleme haklarını ileriye sürebilirler. Erteleme durumu gündemdeki diğer maddelerin görüşülmesini engellemeyecektir.

 

Olumsuz Azınlık Hakları:

1) Kurucuların, Yönetim Kurulu Üyelerinin, Denetçilerin İbra ve Sulh Edilmesini Engelleme Hakkı

Türk Ticaret Kanunu 559. Madde uyarınca; şirket kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin, denetçilerin, şirket kuruluşundan ve sermaye artırımından doğan sorumlulukları, şirketin tescili tarihinden itibaren dört yıl geçmedikçe sulh ve ibra yoluyla kaldırılamaz. Belirtilen sürenin geçmesinden itibaren ancak şirket genel kurul onayıyla sulh ve ibra işlemi hukuki geçerlilik kazanmaktadır. İlgili mevzuat sulh ve ibra işlemlerinde Azınlık Pay sahiplerine önemli nitelikte bir hak sağlamaktadır, Azınlık Pay sahipleri sulh ve ibra işlemlerinin onaylanmasına karşı iseler, bu işlemler azınlık haklarına istinaden genel kurul tarafından onaylanamamaktadır.

 

2) Haklı Sebebe Dayanarak Ortaklığın Feshini Talep Etme Hakkı

Azınlık Pay Sahiplerinin haklı sebebe dayanarak ortaklığın feshini talep etme hakkı Türk Ticaret Kanunu madde 531’de düzenlenmiştir. Haklı sebebe dayanan Azınlık Pay sahibi haklı sebebin ortaya çıkmasından itibaren makul bir süre içerisinde şirketi hasım ilan etmek suretiyle şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesine fesih davası açabilir. Haklı sebeplerin varlığı somut olaya göre incelenecektir ancak örnek vermek gerekirse; azınlığın menfaatinin ortadan kaldırılması veya ortaklığın devamının azınlık için çekilmez bir hal oluşturması durumları haklı sebep teşkil edebilecektir.

 

Sonuç:

Belirtildiği üzere, Anonim şirketlerin yönetiminin çoğunluk pay sahiplerinin kontrolünde olması günümüz koşullarında menfaat çatışmasına yol açmaktadır. Şirkete ortak olan Azınlık Pay sahiplerinin hak ihlaline uğramaması, bu hakların verimli bir şekilde kullanılması için Türk Ticaret Kanunundaki düzenlemelerin fiili düzlemde avukatlar tarafından yorumlanmasının yanı sıra Azınlık Pay sahiplerinin ticari hakları hakkında bilinçlenmeleri önemli bir durum teşkil etmektedir.

 

Yağız Öztim

Bizi Tanıyın

Biz iş dünyasının hukuk danışmanıyız.

Türkiye’de sürdürülebilir büyüme, gelişme ve istikrar içerisinde iş yapmanın nasıl bir emek ve özen gerektirdiğini iyi biliyoruz.

Güncel Yazılar

Bize Soru Sorun

Bir Uzmanla Görüşün