Şirketler ve Ticaret Hukuku

REKABET HUKUKUNDA TOPLA-DAĞIT KARTELLERİNİN YERİ

GİRİŞ

Rekabet Hukukunda nispeten yeni bir kavram olarak karşımıza çıkmakta olan Topla-Dağıt Kartellerine ilişkin olarak Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) yakın zamanda vermiş olduğu kararlarında çeşitli teşebbüslerin “Kartelleşme” faaliyetlerine yönelik bir takım önemli noktalara parmak basılmaktadır. Dolayısıyla bu yazımızda öncelikle Kurul Kararları ışığında Rekabet Hukukumuzda Topla-Dağıt Kartellerinin yeri incelenecektir ve buna örnek teşkil edebilecek bazı kararlar üzerinde ayrıca durulacaktır.

Öncelikle genel olarak kartelin ne olduğuna ilişkin bir tanım yapmak gerekirse; Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar ile Hakim Durumun Kötüye Kullanılması Halinde Verilecek Para Cezalarına İlişkin Yönetmelikte kartel; fiyat tespiti, müşterilerin, sağlayıcıların, bölgelerin ya da ticaret kanallarının paylaşılması, arz miktarının kısıtlanması veya kotalar konması, ihalelerde danışıklı hareket konularında, rakipler arasında gerçekleşen, rekabeti sınırlayıcı anlaşma ve/veya uyumlu eylemleri olarak tanımlanmıştır. Topla-Dağıt Kartelin ne olduğuna ilişkin olarak 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da (“Kanun”) bir tanım yapılmamıştır fakat Kurul’un vermiş olduğu kararlar neticesinde ve Yatay İş birliği Anlaşmaları Hakkında Kılavuz (“Kılavuz”) kapsamında kısaca teşebbüsler arası bilgi değişiminin yaratmış olduğu bir rekabet hukuku ihlali olduğu bilinmektedir. 

Bu genel tanım ışığında Topla-Dağıt Kartellerinin tam olarak ne olduğu daha net olarak anlaşılabilecektir. Bilindiği üzere, pazarlarda bir ürünün hammadde halinden tüketiciye sunulması aşamasına gelene dek bir tedarik zinciri yapılanması mevcuttur. Bu tedarik zincirini oluşturan çeşitli aktörlerin belli başlıları tedarikçi, perakendeci ve tüketiciler olarak sayılabilmektedir. Bu tedarik zincirindeki aktörler arasında dikey ve yatay yollu olarak etkileşim kurulmaktadır. Bu kapsamda tedarikçi ile perakendeci arasında dikey yollu bir etkileşim kurulurken aynı pazarda mevcut iki rakip perakendeci arasında yatay yollu bir etkileşim kurulmaktadır. Bu etkileşim esnasındaki her bilgi alışverişi kartelleşme suretiyle Rekabet Hukuku ihlali olarak değerlendirilmemekle birlikte Topla-Dağıt Kartelin oluştuğu sonucuna varabilmek için göz önünde tutulan bazı kriterler vardır. 

Topla-Dağıt Kartellerin niteliği gereği yatay düzlemde, rakipler arasında fiyat birliği oluşturulması amaçlanan bir uyumlu eylem söz konusu olmalıdır. Bu çerçevede aynı pazarda, yatay düzlemde faaliyet gösteren rakipler dikey düzlemde faaliyet göstermekte olan bir aktörün aracılığı ile birbirlerinin rekabeti etkileyen hassas bilgileri konusunda (satış fiyatının tespit edilmesi, fiyat artış oranları ya da fiyat değişikliği tarihlerinin koordinasyonu, dönemsel indirimlerin ne zaman ne ölçüde yapılacağı gibi) bilgi alışverişi halinde olması gerekmektedir. Dikey düzlemde bilgi alışverişini sağlayan taraf tedarikçi olabileceği gibi zincirin tamamen dışında bir üçüncü kişi de olabilecektir. Bu halde bilgi alışverişi üçüncü kişi üzerinden sağlanması durumunda üçüncü kişinin de yaptırıma maruz kalması mümkün olabilecektir. Özetle, Topla-Dağıt Kartellerin oluşabilmesi için gerekli olan kriterleri belli başlıklar altında toparlamak gerekirse;

  • Bilgi Paylaşımının Yatay Düzlemdeki Rakipler Arasında ve Dikey Aktörün Aracılığıyla Gerçekleşiyor Olması,
  • Paylaşılan Bilginin Rekabeti Etkiler Ölçüde Hassas Bilgi Kapsamında Olması,
  • Satış Fiyatının Belirlenmesine İlişkin Olarak Bilinçli ve Birden Çok Defa Yapılması,

Gerekmektedir. 

 

TOPLA-DAĞIT KARTELLERE İLİŞKİN KURUL KARARI 

COVID-19 Salgını Sürecinde, Perakende Gıda ve Temizlik Ürünleri Ticareti ile İştigal Eden Zincir Marketler ile Bunların Tedarikçileri Konumunda Olan Üretici ve Toptancı Seviyesindeki Teşebbüslerin Fiyatlama Davranışlarının İncelenmesi’ne İlişkin Karar (“Karar”)

Kurul’un beş perakendeci teşebbüsün kendi aralarında kartelleşmek suretiyle “doğrudan veya ortak tedarikçiler aracılığıyla dolaylı temaslar yoluyla satış fiyatlarının ve fiyat artışlarının koordinasyonunun sağlandığı iddiası” ile Kanun’un 41. Maddesi gereği re’sen başlatmış olduğu soruşturma neticesinde 28.10.2021 tarihinde vermiş olduğu Kararında 

  • Yüksek fiyat artışlarının yapıldığının tespit edildiği rapor kapsamında incelenen 33 ürünün fiyatlarının, 1 Mart 2020 tarihinde uygulanmakta olan, satın alma fiyatı/üretim maliyeti ve benzeri objektif kriterlerle bağlantılı fiyatlandırma politikaları ile tam uyumlu olarak, kısa karar bildirimini takiben derhal makul seviyeye çekilmesi ve Kurum’a tevsik edilmesi,
  • Soruşturma süreci tamamlanana kadar, gıda ve temizlik ürünlerinde yapılacak fiyat artışları hakkında Kurumun belirleyeceği kapsam, format ve periyotta Kurumun bilgilendirilmesi,
  • Kısa kararın bildiriminden itibaren hâlihazırda indirim, kampanya ve promosyonların duyuruldukları mecralarda yapılan fiyat artışlarının da duyurulması,
  • Marketler ile tedarikçiler arasındaki sözleşmesel ilişkilerde adil olmayan ticari koşulların olup olmadığının tespitine yönelik çalışmalar yapılması adına ve raporda yer alan bulguların özellikle gıda tedarik zinciriyle ilgili politika yansımaları olabileceğinden hareketle Rapor’un Kurum görüşüne dönüştürülerek Ticaret Bakanlığı ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile paylaşılması

Yönünde geçici tedbir kararı verilmiştir. 

Kurul’un ilgili Karar’ında işaret etmiş olduğu, topla-dağıt kartellerin niteliklerine haiz olan ve rakipler arasında fiyatların veya miktarların tespiti, müşterilerin ya da bölgelerin paylaşılması, ihalelerde danışıklı hareket edilmesi gibi konularda gerçekleşen rekabeti kısıtlayıcı anlaşma veya uyumlu eylemleri kapsayan ihlal hakkında son zamanlarda örneği görülmemiş ölçüde büyük bir ceza verilmiş olup bu cezaya ilişkin olarak Ankara İdare Mahkemelerinde yargı yolu açıktır. 


Fatmanur Ayışık

Bizi Tanıyın

Biz iş dünyasının hukuk danışmanıyız.

Türkiye’de sürdürülebilir büyüme, gelişme ve istikrar içerisinde iş yapmanın nasıl bir emek ve özen gerektirdiğini iyi biliyoruz.

Güncel Yazılar

Bize Soru Sorun

Bir Uzmanla Görüşün