Şirketler ve Ticaret Hukuku

Tarım ve Orman Alanlarının Kullanımı ve Gıda Konusunda 7255 Sayılı Kanun ile Yapılan Önemli Değişiklikler

7255 Sayılı Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun, 4 Kasım 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Söz konusu Kanunla tarım arazilerinin hobi bahçesi gibi yöntemlerle amacı dışında kullanımına yönelik hapis ve para cezası verilmesini öngören ardından tütün ve alkollü içkilerin satışı, özel ormanlar ve şeker piyasasına yönelik düzenlemeler de yapılmıştır. Yapılan değişiklikler ile ilgili sizler için önem arz eden hususları belirtmek isteriz;

 

  • 6831 sayılı Orman Kanunu’nda özel ormanlarda ağaçlandırmayı teşvik etmek üzere yapılan değişiklik ile “orman sınırları dışında olup, yüzölçümü üç hektarı aşmayan sahipli arazilerde tabii olarak yetişen her nevi ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerler” ve “orman sınırları dışında olup, alan büyüklüğüne bakılmaksızın sahipli arazilerde, ekim ve dikim yolu ile yetiştirilen her nevi ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerler” artık orman sayılmayacaktır.

 

Buna ek olarak devlet ormanlarında; bozuk orman alanlarında orman bitkisi fidanlıkları kurulmasına, mantar ve tıbbi aromatik bitki yetiştiriciliğine, orman alanlarından üretilen odun dışı ürünlerin mamul ya da yarı mamul olarak işlenmesi amacıyla tesis kurulmasına Orman Genel Müdürlüğünce bedeli alınarak 29 yıla kadar izin verilebilecek olup bu sürenin sonunda her türlü bina ve tesis eksiksiz ve bedelsiz olmak üzere Orman Genel Müdürlüğü tasarrufuna geçecek ve söz konusu bina ve tesisler Orman Genel Müdürlüğü ihtiyaçları için kullanılabilir veya kiraya verilmek suretiyle değerlendirilebilecektir. “Ancak saha tesliminden itibaren 2 yıl içinde tesislerin işletmeye alınmaması hâlinde izinlerin iptal edilecek olması’’ kanunda yapılan önem arz eden değişikliklerden biridir.

 

Ayrıca 6831 sayılı Kanunun 1. maddesinde belirtilen orman sayılmayan yerlerde bulunan ağaçlar izinsiz kesilemeyecek olup izinsiz kesilen ağaçların dikili kabuklu gövde hacminin 5 metreküpe kadar olması halinde 500 lira ve 5 metreküpü aşan her bir metreküp için ilave 100 lira idari para cezası verilecektir.

 

  • 4/4/2001 tarihli ve 4634 sayılı Şeker Kanunu’nda yapılan değişiklik ile şeker piyasasında mal veya hizmet üreten, pazarlayan, satan gerçek ve tüzel kişilere yönelik inceleme, araştırma yetkisi Tarım ve Orman Bakanlığı’na verilmiştir. Bakanlık, inceleme, araştırma ve denetim görevi kapsamında, her türlü defter, evrak ve belgeleri inceleyebilecek ve suretlerini alabilecek, yazılı veya sözlü açıklama isteyebilecek, Şeker Kanunu kapsamına giren her türlü mala ilişkin mahallinde inceleme yapabilecek ve tüm teknolojik imkanlardan yararlanabilecektir.

 

Bakanlığın inceleme, araştırma ve denetim görevi sırasında, istenen bilgilerin yanlış, eksik veya yanıltıcı olarak verildiğinin saptanması veya hiç bilgi verilmemesi ya da yerinde inceleme ve denetim imkanının sağlanmaması hallerinde şirketlere, cari pazarlama yılı için tahsis edilen A kotası miktarının cari pazarlama yılı başındaki A kotası satış fiyatı ülke ortalaması üzerinden hesaplanacak tutarının yüzde 3’üne kadar idari para cezası uygulanacaktır. Kota tahsis edilmemiş olan şirketler ile Kanun kapsamındaki ürünlerin ticaretini yapan veya bunları işleyen gerçek ve tüzel kişilere ise ilgili pazarlama yılında en az kota tahsis edilmiş olan şirketin A kotası miktarının cari pazarlama yılı başındaki A kotası satış fiyatı ülke ortalaması üzerinden hesaplanacak olup tutarın yüzde 3’üne kadar idari para cezası verilecektir.  Bakanlık, idari para cezasını verirken, kusurun ağırlığını, ceza uygulanacak gerçek ve tüzel kişilerin sektördeki hâkim durumunu ve muhtemel zararın ağırlığını dikkate alacaktır.

 

  • 3/1/2002 tarihli ve 4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun’da yapılan değişiklik ile makaron, yaprak sigara kâğıdı, sigara filtresi ile alkol üretim ve satışı bakanlık denetiminde yapılacaktır. Tarım ve Orman Bakanlığından izin almadan makaron, yaprak sigara kâğıdı ve sigara filtresi fabrikası veya imalathanesi kuran ve işletenler için 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ve 5 binden 10 bin güne kadar adli para cezası öngörülmüştür. Ayrıca Bakanlıktan belge almamış kişilerden makaron ve yaprak sigara kâğıdı alanlara veya bu kişilere makaron ve yaprak sigara kâğıdı satanlara, belgesinde belirtilen iş yeri dışında satış yapan toptan veya perakende makaron, yaprak sigara kâğıdı satıcılarına, bakanlıktan satış belgesi almadan makaronun ve yaprak sigara kağıdının toptan veya perakende satışını yapanlara idari para cezaları verilecektir. Bakanlıktan uygunluk belgesi almadan sigara filtresi üretenler ile satanlara, internet, televizyon, faks ve telefon gibi elektronik ticaret araçları ya da posta ile sipariş yöntemi kullanarak etil alkol, metanol, makaron, sarmalık kıyılmış tütün ve yaprak sigara kâğıdı satanlara para cezası uygulanacaktır.

 

Yapılan yeni düzenlemeye göre tütün mamulü üreticilerinin bir takvim yılı içinde yurt içi piyasaya arz amacıyla ürettikleri ve ithal ettikleri sigara, nargilelik tütün mamulü, sarmalık kıyılmış tütün mamulü ve pipoluk tütün mamulü kategorilerinde kullandıkları toplam tütünün, kategori bazında en az yüzde 30’unun Türkiye’de üretilen tütün olması zorunlu olacak ve Cumhurbaşkanı, bu oranı yüzde 45’e kadar artırmaya yetkili olacaktır. Yerli tütün kullanımı zorunluluğuna aykırı hareket edenlere, kullanımı zorunlu olan miktar ile fiili kullanım miktarı arasındaki farkın, kullanımı zorunlu olan miktara oranının yüzde 10 ve altında olması halinde, kullanmadığı her bir kilogram karşılığında 8 lira, yüzde 30 ve altında olması halinde, kullanmadığı her bir kilogram karşılığında 10 lira, yüzde 30’un üzerinde olması halinde, kullanmadığı her bir kilogram karşılığında 12 lira idari para cezası uygulanacak. Yüzde 30’luk yerli tütün kullanım zorunluluğu 2022 yılından itibaren başlamak üzere kademeli olarak uygulanacak. Bu oran 2022’de yüzde 17, 2023’te yüzde 21 ve 2024’te yüzde 25 olarak uygulanacaktır.

 

Etil Alkol satışları ile ilgili getirilen değişikliğe göre; mevzuatta tanımlanan amacı dışında ya da teknik düzenlemesine uygun olmayan etil alkol bulunduranlara, satışa sunanlara veya satanlara 20 bin liradan 100 bin liraya kadar idari para cezası verilecektir. Ayrıca Alkollü içkileri 18 yaş altındaki kişilere satanlar ve saat 22:00- 06:00 arasında perakende satışını yapanların satış belgeleri, beş yıl içinde üçüncü kez yasağı iptal etmeleri durumunda iptal edilecektir.

 

  • 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda yapılan değişiklik ile tarım arazilerinde ifraz, hisselendirme, pay temliki, el birliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi, elbirliği mülkiyetinin devri, paylı mülkiyet olarak intikal, taksim ve vasıf değişikliği işlemleri, Tarım ve Orman Bakanlığının iznine bağlanmıştır.

 

Kanun değişikliği sonucu 5403 sayılı kanuna eklenen madde ile tarım arazilerinde asgari tarımsal arazi büyüklüğünün altındaki payların paydaşlara aynen devri halinde paydaşlar, bu taşınmazların devri ile ilgili yapılacak işlemlere ilişkin harçlardan, bu işlemlerle ilgili düzenlenecek kağıtlara ilişkin damga vergisinden ve tapu döner sermaye ücretlerinden muaf tutulacaktır.

 

5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile tarımsal arazilerdeki sınırdaş maliklere özgü bir önalım hakkı tanınmıştır. Ancak 7255 sayılı “Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun” un 20.maddesi, 5403 sayılı Kanunun 8/İ maddesinin ikinci fıkrasını yürürlükten kaldırmış olması sonucu aslında ‘sınırdaş malikin önalım hakkına ilişkin düzenleme’ kaldırılmıştır. Buna göre son düzenleme ile tarım arazilerinde zaman zaman ihtilaflar çıkmasına yol açan tarım arazisini satmak isteyen kişilerin öncelikle bu durumu 3 ay süre vermek şartı ile tüm komşu parsellere bildirme zorunluluğu ve/veya bildirmezler ise 2 yıllık süre içerisinde komşu parsellerin ön alım (şufa) hakkını kullanabilmesine yönelik düzenleme tamamen ortadan kaldırılmıştır. Yani artık sınırdaş maliklere tanınan ön alım hakkı ortadan kaldırılmış olup tarımsal arazi sahiplerine arazilerini ön alım hakkı engeline takılmadan mülkiyetlerinde tasarrufta bulunabileceklerdir.

 

5403 sayılı kanunun 19.maddesine eklenen kısım ile imar planlarında tarımsal niteliği korunacak alan olarak ayrılan yerler ile kamu yararı kararı alınarak tarım dışı amaçla kullanım izni verilen yerler, yeniden izin alınmaksızın bu amaç dışında kullanılamayacak ve planlanamayacaktır. Ancak yerleşim alanlarının gelişim alanı ihtiyaçlarını karşılamak için izin verilerek planlanmış alanlarda yeniden izin şartı aranmayacaktır.

 

5403 sayılı Kanunun 20.maddesinde yapılan değişiklik ile tarımsal amaçlı arazi kullanımlarında, tarımsal amaçlı arazi kullanım plan ve projelerine uyulması zorunlu hale getirilmiştir. Tarımsal amaçlı arazi kullanım plan ve projelerine aykırı hareket edilmesi halinde valilikçe resen tespit yapılarak sorumlulara 1000 liradan az olmamak kaydıyla bozulan arazinin her metrekaresi için 10 lira idari para cezası uygulanarak, projeye uygunluk sağlanması için azami 2 ay süre verilecek. Büyük ova koruma alanlarındaki bu cezalar iki katı olarak uygulanacak olup bu sürenin sonunda aykırı kullanım devam ederse valilikçe faaliyet durdurulacak ve belirlenen bu idari para cezası üç katı olarak uygulanacaktır.

 

5403 sayılı Kanunun 21.maddesinde yapılan değişiklik ile Toprak koruma projelerine aykırı hareket edilmesi halinde valilik tarafından 1,000 TL’den az olmamak kaydıyla, bozulan arazinin her metrekaresi için 10 TL idarî para cezası uygulanacak ve projeye uygunluk sağlanması için azami iki ay süre verilecektir. Bütün izinsiz yapılar, masrafları bakanlık tarafından karşılanmak kaydıyla, bir ay içinde belediyeler veya il özel idarelerince yıkılacak ve taşınmazlar tarımsal üretime uygun hale getirilecektir. Ayrıca arazinin tarımsal üretime uygun hale getirilmesi için yıkım ve temizleme masrafları, sorumlulardan genel hükümlere göre tahsil edilecektir. Hakkında yıkım kararı alınmış olmasına rağmen bir ay içinde belediye veya il özel idarelerince yıkılmayan yapılar, yıkım masrafları Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından karşılanmak üzere bakanlıkça yıkılabilir veya yıktırılabilir. Yıkım masrafları %100 fazlası ile ilgili belediye veya İl Özel İdaresi’nden tahsil edilecek. Bu şekilde tahsil edilememesi halinde belediyelerin veya il özel idarelerinin Hazine veya İller Bankası ödeneklerinden kesilecektir.

 

Tarım arazilerini hobi bahçesi adı altında satan kişilere de kanun kapsamında artık hapis cezası verilebilecek olup yine bu kişilere 250 bin liraya kadar para cezası da uygulanabilecektir. Kanun değişikliğinin dikkat çekici kısımlarından biri de bir dönem gündemde olan hobi bahçeleri hakkında olup buna göre ilgili Kanun değişikliği kapsamında tarım arazileri üzerine ruhsatsız ve izinsiz olarak yapılan hobi bahçelerinin yıkım kararlarının önü açılmıştır. Yeni yasa ile tarım arazisine yapılan hobi bahçeleri ve diğer yapıların yıkılarak bu alanların yeniden tarımsal üretime kazandırılması öngörülüyor. Yasa aynen uygulanırsa emlak, gayrimenkul şirketlerinin, bu amaçla kurulan kooperatiflerin yöneticileri ağır cezalarla karşı karşıya kalabilir. Bu şirket veya kooperatiflerden hobi bahçesi olan vatandaşlar da sıkıntı yaşayabilir. 

 

5403 sayılı Kanunun 21. Maddesinde yapılan değişikliğe göre; Tarım arazilerini, tescili mümkün olmayan fiili hisseler oluşturarak arazinin hisselere tekabül ettiği kabul edilen kısımlarının zilyetliğini, bir özel hukuk tüzel kişisinin faaliyeti kapsamında bu tüzel kişiyle üyelik veya ortaklık ilişkisi kurarak devretmek veya bu işlere aracılık etmek suretiyle arazinin bütünlüğünün bozulmasına ve amacı dışında kullanılmasına sebebiyet verenlere 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 100 günden 1000 güne kadar adli para cezası verilecek. Ayrıca bu tüzel kişi hakkında 50 bin Türk Lirası’ndan 250 bin Türk Lirası’na kadar idarî para cezası verilecek. Tarım arazisinin bütünlüğünün sağlanması ve tarımsal üretime uygun duruma getirilmesi halinde, bu fıkra uyarınca kamu davası açılmayacak, açılmış olan kamu davası düşecek, mahkûm olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkacaktır.

 

  • 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3. maddesine yapılan eklemeler sonucu tütün mamullerine uygulanan bazı cezalar ‘makaron ve yaprak sigara kağıtları’ için de öngörülmüş olup sektöre ilişkin değerlendirmelerin yapılması amacıyla değişiklik sonucu önem arz eden kanun maddeleri (3. Madde 10,16,17 ve 18. Fıkralar) aşağıda yer almaktadır;

 

‘’Tütün mamulleri, makaron, yaprak sigara kâğıdı, etil alkol, metanol ve alkollü içkilerin ambalajlarına kamu kurumlarınca uygulanan bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaretlerin taklitlerini imal eden veya ülkeye sokanlar ile bunları bilerek bulunduran, nakleden, satan ya da kullananlar üç yıldan altı yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.’’

 

‘’Tütün mamulleri, makaron, yaprak sigara kâğıdı, etil alkol, metanol ve alkollü içkilerin ambalajlarına kamu kurumlarınca uygulanan bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaretleri; ilgili mevzuatta belirlenen şekilde temin etmesine rağmen belirlenen ürünlerde kullanmaksızın bedelli veya bedelsiz olarak yayanlar, bunları alma veya kullanma hakkı olmadığı halde sahte evrak veya dokümanlarla veya herhangi bir biçimde ilgili kurum ve kuruluşları yanıltarak temin edenler, bunları taklit veya tahrif ederek ya da konulduğu üründen kaldırarak, değiştirerek ya da her ne suretle olursa olsun tedarik ederek amacı dışında kullananlar üç yıldan altı yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.’’

 

‘’Ambalajlarında bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaret bulunmayan ya da taklit veya yanıltıcı bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaretleri taşıyan tütün mamulleri, makaron, yaprak sigara kâğıdı, etil alkol, metanol ve alkollü içkileri; a) Ticari amaçla üreten, bulunduran veya nakleden, b) Satışa arz eden veya satan, c) Bu özelliğini bilerek ve ticari amaçla satın alan, kişi üç yıldan altı yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Ancak, tütün mamullerinin , makaron, yaprak sigara kâğıdı, etil alkol, metanol ve alkollü içkilerin kaçak olarak yurda sokulduğunun anlaşılması hâlinde, onuncu fıkra hükmüne istinaden cezaya hükmolunur.’’

  • 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun 24. Maddesine ‘Taklit ve tağşiş yapılmış ürün işleme tabi tutulamaz, piyasaya arz edilemez.’ cümlesi eklenmiştir.7255 Sayılı Gıda, Tarım ve Orman Alanlarında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun’da yapılan bir başka düzenleme ile taklit ve tağşişli ürün üretenlere de cezai yaptırım getirilmiştir. Buna göre 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun 40. Maddesinde yapılan değişikliğe göre; Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak gıdalar, masrafları sorumlusuna ait olmak üzere piyasadan toplatılacak ve mülkiyeti kamuya geçirilerek imha edilecektir. Bu gıdaları üreten, ithal eden, kendi adı veya ticari unvanı altında piyasaya arz eden gıda işletmecilerine bir yıldan beş yıla kadar hapis ve 1,000 günden 5,000 güne kadar adli para cezası verilecektir. Fiilin üç yıl içinde tekrarlanması durumunda ayrıca, bu işletmeciler, beş yıldan 10 yıla kadar gıda sektörü faaliyetinden men edileceklerdir.

 

Taklit veya tağşiş yapılan gıda veya yemleri üreten, ithal eden veya kendi adı veya ticari unvanı altında piyasaya arz eden gıda veya yem işletmecisine 50,000 TL’den, izlenebilirliğini sağlamadan piyasaya arz eden perakende gıda veya yem işletmecisine 5,000 TL’den aşağı olmamak ve 500,000 TL’yi geçmemek kaydıyla, fiilden bir önceki mali yıl sonunda oluşan veya bunun hesaplanması mümkün olmazsa fiil tarihine en yakın mali yıl sonunda oluşan yıllık gayri safi gelirlerinin %1’i oranında idari para cezası verilebilecektir.

Bizi Tanıyın

Biz iş dünyasının hukuk danışmanıyız.

Türkiye’de sürdürülebilir büyüme, gelişme ve istikrar içerisinde iş yapmanın nasıl bir emek ve özen gerektirdiğini iyi biliyoruz.

Güncel Yazılar

Bize Soru Sorun

Bir Uzmanla Görüşün