Şirketler ve Ticaret Hukuku

Ülkeler Arasındaki Finansal Hesap Bilgilerinin Otomatik Bilgi Değişimi ve Uygulanması

Türk Vergi Bildiriminde Uluslararası Düzeyde Bir Yenilik: 

Ülkeler Arasındaki Finansal Hesap Bilgilerinin Otomatik Bilgi Değişimi ve Uygulanması 

Vergi kayıp ve kaçağı ile mücadele çalışmaları sonucunda Türkiye’nin de arasında bulunduğu çeşitli ülkeler uluslararası bir işbirliğine imza atmıştır. Buna göre, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), G20’nin ve AB’nin çalışmaları sonucunda, AB üyesi ülkelerin yanı sıra, İsviçre, Norveç, Brezilya, Hindistan gibi 136 ülke tarafından “Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesi” imzalanmıştır. Türkiye söz konusu bu sözleşmeyi 2011 yılında imzalamış ve bu tarihten tam 6 yıl sonra, bu uygulamayı düzenleyen ve bugün itibarıyla 107 ülkenin taraf olduğu “Finansal Hesap Bilgilerinin Otomatik Değişimine İlişkin Çok Taraflı Yetkili Makam Anlaşması”nı da Türkiye 21.04.2017 tarihinde imzalamış ve 31.12.2019 tarihinde onaylanmıştır. Bu Anlaşmaya göre, imzacı ülkeler, karşılıklılık temelinde, ilgili ülkelerin mukimlerine ait finansal hesap bilgilerini, finansal kuruluşlardan toplayıp ayrı bir talep gerekmeksizin (otomatik olarak) her yıl ilgili ülkeyle paylaşacaktır. 

Bu Anlaşma uyarınca Türkiye’de vergiye tabii olanlar tarafından, diğer ülkelerle hangi finansal bilgilerin ne ölçüde paylaşılacağı, bu paylaşımı kimin ne şekilde ve ne sıklıkla yapacağı, hangi bilgilerin ve hangi vergilendirme döneminin esas alınacağı, kimlerin bilgilerinin paylaşılacağı, paylaşılan bu bilgilerin vergi dışında hangi amaçla kullanılabileceği, bunun riski, mukim teriminin kapsamı irdeleme ve inceleme konusu olmuştur. Bu sebeple de Gelir İdaresi Başkanlığı vergi mükelleflerinin akıllarındaki soruları açıklığa kavuşturmak için 25.08.2020 tarihinde bir Rehber yayınlamıştır. Buna göre:

Öncelikle, Türkiye’de otomatik bilgi değişimi için bilgileri toplamaya ve paylaşmaya yetkili makam, Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı Gelir İdaresi Başkanlığıdır. Bu şekilde, ülkeler arasında vergi kayıp ve kaçağıyla mücadelede taraf ülkeler arasında kapsamlı bir işbirliği öngörülmektedir. Mükelleflerin öncelikli endişesi böylece giderilmiş olup, herhangi bir özel kuruluş veya farklı bir resmi kuruluştan bilgi akışı yapılmayacaktır. Bu aşamada önemle belirtmek gerekir ki ülkelerin paylaştığı bu bilgiler yalnızca vergisel amaçlarla kullanılacaktır.  

Anlaşmada mükelleflere ait vergi konusunu oluşturan finansal bilgilerin yıllık bazda otomatik olarak değişime tabi tutulması öngörülmektedir. Anlaşma uyarınca bankalar, saklama kuruluşları, sigorta şirketleri ve yatırım bankaları (yatırım fonları da dâhil) olmak üzere çeşitli “finansal kurumlar” tarafından yapılacak bildirimler de yer almaktadır. Bildirimler ise hesabın tutulduğu para birimiyle (Türk Lirası, Avro, İngiliz Sterlini, ABD Doları vb.) yapılacaktır. Bildirim için gereken “bilgi toplama” aşaması ise yabancı finansal kuruluşların Türkiye’de bulunan şubeleri ile Türkiye’de kurulu finansal kuruluşlar Gelir İdaresi Başkanlığına bilgi göndermesi ile gerçekleşecektir. Türk finansal kuruluşlarının yurtdışı şubeleri ise bulundukları ülkenin mevzuatına tabi olup, bu kuruluşlardaki müşteri bilgilerinin Türkiye (Gelir İdaresi Başkanlığı) üzerinden diğer ülkelere otomatik bilgi değişimi kapsamında gönderilmesi söz konusu olmayacaktır. Yani Almanya’nın Münih kentinde bulunan Garanti Bankası şubesi, bilgileri Alman maliyesine bildirecektir. 

Anlaşmayı imzalayan ancak henüz paylaşıma dahil olmadıklarından, Almanya, Fransa, Hollanda, Avusturya ve Belçika hariç, 2019 yılına ilişkin bilgiler karşılıklılık sağlanan ülkelere 2020 yılında gönderilecektir. Yani paylaşım 2019 yılını kapsayacak olup, bu tarihlerden önceki yıllara ilişkin otomatik bilgi değişimi ise yapılmayacaktır. Kapsamda olan ülkeler Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayınlanan rehberin EK-3’ünde yer almakta olup, bazı ülkelerin geçici bilgi paylaşımında bulunabileceği gibi bazı ülkelerin farklı vergilendirmeleri bulunmakta ve bazı ülkelerin de vergilendirme konularında farklı politikaları bulunabilmektedir. Hatta bu ülkelerden bazıları tek taraflı bilgi vereceği de düzenlenmektedir. 

İkinci önemli husus ise kimlerin bilgilerinin paylaşılacağıdır. Hemen belirtmek isteriz ki sadece gerçek kişiler değil, tüzel kişilerin de yani vergilendirmeye tabii olan herkesin finansal bilgilerinin paylaşılacağıdır. Burada da alışılagelmişin ötesinde, bilgi değişiminde kriter vatandaşlık değil, vergi amaçları yönünden yerleşikliktir (mukimliktir). Genel olarak ilgili devletin mevzuatı gereğince ikametgâh, ev, kanuni merkez, iş merkezi veya benzer yapıda diğer herhangi bir kıstas nedeniyle vergi mükellefiyeti altına giren kişi ya da kurumun o ülkede yerleşik (mukim) olduğu kabul edilir. Anlaşma kapsamında, ilgili ülkelerde yerleşik (mukim) kişi ve kurumların yanı sıra, bu ülkelerde yerleşik kişilerin kontrol ettikleri Türkiye’de yerleşik olan bazı kurumların (örneğin; faiz, temettü gibi pasif gelir elde eden ya da bu amaçla varlık tutan fakat finansal kuruluş olmayan kurumlar) bilgileri paylaşılacaktır. 

Bu bilgi paylaşımında tam olarak hangi bilgilerin paylaşılacağı hususu ise aşağıdaki şekildedir;

Türkiye’de bulunan finansal kuruluşlar, örneğin bankalar, tespit ettikleri hesaplara ilişkin bilgileri Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığına bildirecek ve Başkanlık bu bilgileri güvenli bir elektronik ağ üzerinden ilgili ülkelere gönderecektir. Benzer şekilde karşılıklı olarak (mütekabiliyet esası ile)Türkiye’nin anlaşması bulunan ülkelerde bulunan hesaplara ilişkin bilgiler söz konusu ülkelerin vergi idareleri tarafından ülkemize gönderilecektir. İki ülke arasında bilgi değişimi, hesabın 31 Aralık tarihindeki durumu ile toplanan bilgilere ilişkin olarak bir sonraki yılın Eylül ayının sonuna kadar yapılabilmektedir. Kapsama giren bir ülkeye yalnızca o ülke yerleşiklerinin (mukimlerinin) bilgisi gönderilecektir. Bir finansal kuruluşun yurtdışına doğrudan bilgi göndermesi söz konusu değildir. 

Bu kapsamda; mevduat, saklama ve yatırım kuruluşları ile belirli sigorta şirketleri nezdindeki;

∙ Mevduat hesapları,

∙ Saklama hesapları,

∙ Ortaklık ve borç ilişkisi menfaati,

∙ Nakdi değer sigorta sözleşmeleri, 

Düzenli ödeme sözleşmelerine ilişkin finansal bilgiler paylaşılacaktır.

 

Değişime tabi tutulacak bilgiler;

∙ İlgilinin adı ve soyadı,

∙ Adresi,

∙ Yerleşik (mukim) olduğu ülke ve vergi kimlik numarası (VKN),

∙ Doğum yeri ve tarihi,

∙ Hesap numarası, hesap bakiyesi ya da değeri,

∙ Hesaba yıl içinde ödenen faiz, temettü gibi gelirlerin ya da hesapta tutulan varlıklardan elde edilen gelirlerin toplam brüt tutarı gibi bilgilerden oluşmakta olup, gayrimenkul ve taşıt bilgileri otomatik bilgi değişimi kapsamında değildir.

Hesap hareketleri detayı da bu kapsamda finansal kuruluşlardan alınmayacak ve paylaşım konusu yapılmayacaktır. Yani, kira gelirleri gayrimenkul ve taşıt bilgileri kapsama dahil değildir. 

Bu bilgilere ilşkin kayıtları ise finansal kuruluşlar yeni açılan hesaplar için müşterilerden hangi ülkede yerleşik (mukim) olduklarını gösteren beyanlarını alarak yaparlar. Ayrıca, 1/7/2017 tarihinden önce açılmış hesaplarda finansal kuruluşlar kayıt taraması yaparlar. Kayıtlarında aşağıdaki göstergelerden birinin bulunması halinde göstergenin bulunduğu ülkeye ilişkin olarak Başkanlığa bildirim gönderilir ve kişilerin bu değişim sistemi için gerekli bilgileri talep edilir. Zaten örneğin ülkemizde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu düzenlemeleri uyarınca bu bilgiler her hesap açılışı ve bankacılık işlemi evvelinde alınması gerekmektedir. Bu nedenle de uluslararası kurallara uygun davranan ülkelerde de güncel bilginin temini hususunda sorun yaşanmayacaktır. Ancak uluslarası standartlara uygun olamayarak bankacılık işlemi yapan ülkelerde aynı garanti sağlanamayacaktır.

Yurtdışında yerleşik, “mukim” olan ancak örneğin Türkiye’de ticaret yapan ve şirketleri olan kişinin durumunda ne olacaktır? Bu kişi hangi ülkenin bildirimine tabi olacaktır?

Öncelikle, Türkiye’de kurulmuş bir şirketin üretim ya da mal alım-satımı gibi aktif bir ticari faaliyetle uğraşması halinde ortağı yurtdışında yerleşik (mukim) de olsa ortaklık payı kaç olursa olsun kurum hesabı otomatik bilgi değişimi kapsamına girmez. Fakat Türk vatandaşlarının yurtdışında kurdukları şirketler adına Türkiye’de açtıkları hesapların bildirimi söz konusu olabileceği Gelir İdaresi tarafından belirtilmektedir.

Hesap sahibi şirketin gelirlerinin ağırlıklı olarak (%50’den fazla) faiz, kar payı gibi pasif gelirlerden oluşması ve yabancı ülke mukiminin şirket ortaklığındaki payının %25’den fazla olması durumunda bu şirketin hesap bilgileri otomatik bilgi değişimi kapsamına girebilir. 

Bu aşamada akıllarda çifte vergilendirmenin yaşanıp yaşanmayacağına dair bir soru oluşmakta ve mukimler endişe duymaktadırlar. Bu konuda Gelir İdaresi Başkanlığı bu vergilendirmeye dahil olacak tüm mukimleri rahatlatmaktadır. Otomatik bilgi değişimine bağlı olarak çifte vergilendirme yapılmayacaktır. Elde edilen gelir, ya sadece gelirin elde edildiği ülkede (örneğin Türkiye’de) vergilendirilecek, ya da gelirin elde edildiği ülkede (örneğin Türkiye’de) ödenen vergi, mukim olunan diğer ülkede ödenecek vergiden mahsup edilebilecek, yani Türkiye’de ödenen vergi ilgili ülkede ödenecek tutardan düşülebilecektir. Yürürlükteki ÇVÖA(Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları) hükümleri yıllardır bu şekilde uygulanmakta olup otomatik bilgi değişimi sonrasında da söz konusu Anlaşmaların vergilendirmeye ilişkin hükümlerinin eskiden olduğu gibi uygulanmasına devam edilecektir.

Kapatılan, aktif veya pasif hesaplar ile müşterek-ortak hesapların ne şekilde bilgilendirmeye tabii olacağı ise Rehberde açıklanmış olup, standart Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu regulasyonlarında olan bildirimlerden pek de farklı bir standarda tabii olmayacağı anlaşılmaktadır. Anlaşma kapsamındaki finansal hesapların 31 Aralık tarihindeki hesap bakiyesi ya da değeri ile bu hesaba yıl içinde ödenen gelir (faiz, kar payı, temettü, finansal varlıkların satışından elde edilen gelirler vb. gibi) bildirim kapsamındadır. Ancak, örneğin bir mevduat hesabına yıl içinde yatırılan gayrimenkul kira ödemesi, borç ödemesi gibi hesap hareketleri otomatik bilgi değişimi kapsamında değildir. Hesabın yıl içinde kapatılmış olması halinde kapatılmış olduğu bilgisi hesabın kapatılmasını takip eden yıl bildirilecektir. Hesabın yalnızca kapatıldığı yıl ile ilgili bildirim yapılacaktır. Kapatılmış hesaplara ilişkin hesap bakiyesi veya değeri sıfır “0” olarak bildirilecektir. Bununla birlikte hesap kapatılmış bile olsa kapanma tarihine kadar hesaba işleyen faiz gibi bilgiler bildirime tabidir. Müşterek olarak tutulan hesaplarda ortakların her biri hesap sahibi gibi değerlendirilir ve hesap bakiyesinin tümü bildirilir. Bildirimde hesabın bakiyesinin ortak sayısına bölünmesi söz konusu değildir.

Son olarak çeşitli ülkelerde de uygulaması olan ve yüksek idari para cezalarını konu eden 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunmasına Dair Kanun çerçevesinde kişisel verilerin durumu da merak edilenler arasındadır. Belirtebiliriz ki otomatik bilgi değişimi, karşılıklı olarak (mütekabiliyet esasında) uluslararası anlaşma kapsamında yürütüldüğünden, Kişisel Verileri Koruma Kanununa aykırılık teşkil etmemektedir. Ancak bu aşamada vergi mükellefi mukimler tarafından 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında verilerin yurtdışına aktarılmasına rıza gösterilmediği yönünde dilekçe vererek otomatik bilgi değişimini önlemek mümkün değildir. Çünkü, her ne kadar bu yönde bir şüphe de olsa, Finansal Hesap Bilgilerinin Otomatik Değişimine İlişkin Çok Taraflı Yetkili Makam Anlaşmasının imzalandığı, anlaşmanın sadece finansal hesapları kapsadığı ve yapılan işlemlerin mevzuata uygun olduğu iddia edilmektedir.

Saygılarımızla,

Çukur&Partners Avukatlık Bürosu

Bizi Tanıyın

Biz iş dünyasının hukuk danışmanıyız.

Türkiye’de sürdürülebilir büyüme, gelişme ve istikrar içerisinde iş yapmanın nasıl bir emek ve özen gerektirdiğini iyi biliyoruz.

Güncel Yazılar

Bize Soru Sorun

Bir Uzmanla Görüşün