İnsan Kaynakları ve İş Hukuku

AVRUPA PARLAMENTO’SUNUN 2019/281 (INL) NUMARALI KARARI İLE “ÇALIŞANIN İRTİBATI KESME HAKKI”

AVRUPA PARLAMENTO’SUNUN 2019/281 (INL) NUMARALI KARARI İLE

“ÇALIŞANIN İRTİBATI KESME HAKKI”

A. Genel Çerçeve
Avrupa Parlamentosu, 21 Ocak 2021’de çalışanların “İrtibatı Kesme Hakkı” kapsamında tavsiyeler içeren bir rapor yayınlanmıştır. Bu raporun hazırlanmasında, çalışanların irtibatı kesme hakkına yönelik belirli bir birlik yasasının bulunmaması, iş hayatının dijitalleşmesi ile birlikte iş ve özel hayat sınırlarının bulanıklaşması, dijital araçların iş amaçları için her zamankinden daha fazla kullanılması, çalışanların temel ve adil çalışma hakları üzerinde ‘sürekli bağlantılı’, ‘her zaman açık’ veya ‘sürekli görev başında’ gibi zararlı etkiye sahip olabilen kullanımlarda artışın meydana gelmesi, dijital araçların uzun süre kullanılması sonucunda konsantrasyon azalmasına ve ayrıca bilişsel ve duygusal aşırı yüklenmeye neden olması gibi nedenler rol almıştır. Bu rapor her ne kadar birliğe üye ülkelere bu konuda bir aksiyona almalarına dair bir tavsiye niteliğinde olsa da rapor sonrasında, çalışanın irtibatı kesme hakkı, dünya çapında popülerleşerek büyük bir ilgi ile tartışılmaya başlanmıştır. Raporda çalışanın irtibatı kesme hakkı, kapsamlı bir şekilde, tüm gereklilikleri ile birlikte birçok farklı yönleriyle ele alınmış ve neticesinde 14 maddelik bir taslak Direktife yer
verilmiştir.

B. İrtibat Kesme Hakkı Nedir?
“İrtibatı Kesme Hakkı”, çalışanların telefon görüşmeleri, e-postalar veya diğer mesajlar gibi dijital araçlar aracılığıyla çalışma saatleri dışında işle ilgili faaliyetlerde bulunmama veya iletişim kurmama hakkını ifade etmekle birlikte özel hayat ile iş hayatının ayrıştırılmasının sağlanmasını amaçlamaktadır. Dijital çağdaki yeni çalışma modellerinin ayrılmaz bir parçası olan temel bir hak olarak ele alınmaktadır. İrtibatı kesme hakkı kapsamında, çalışanların dinlenme süreleri, resmi ve yıllık tatilleri, annelik, babalık izinleri dâhil olmak üzere çalışma saatleri dışındaki sürelerde telefon görüşmeleri, e-postalar ve diğer mesajlar gibi işle ilgili görevler, faaliyetler ve elektronik iletişimden kaçınmalarına izin verdiği raporda özellikle vurgulanmaktadır. Bu kriterler çerçevesinde Avrupa Parlamentosu, tüm çalışanların korunmasını sağlamak amacıyla “İrtibat Kesme Hakkı”nın Birlik düzeyinde bir sosyal politika aracı olarak görülmesi gerektiğini dile getirmiştir.

C. Kapsam ve Sonuç
Parlamento’nun yayınlamış olduğu raporda üzerinde durulan temel konular, çalışanların iş yaşamları ve özel yaşamlarının ayrıştırılması, çalışanların fiziksel ve psikolojik durumlarını etkileme, fazla mesai ve ücretlerdir. Dijitalleşme ve dijital araçların kullanımı işverenlere ve işçilere iş yaşamında artan esneklik ve özerklik, iş-yaşam dengesini geliştirme potansiyeli ve işe gidiş geliş sürelerinin kısaltılması gibi birçok ekonomik ve toplumsal fayda ve avantaj getirirken aynı zamanda dezavantajları da beraberinde getirdiği işin yoğunlaştırılması ve çalışma saatlerinin uzatılması, böylece iş ve özel hayat arasındaki sınırların bulanıklaştırılması gibi bir dizi etik, yasal ve istihdamla ilgili zorluklara sebep olduğu tespit edilmiştir. Adil ücretlendirme, çalışma süresinin sınırlandırılması ve iş-yaşam dengesinin sağlanması amacıyla bu dijital geçişin temel haklarına ve özellikle de insan hakları değerlerine uygun şekilde yönlendirilmesi gerektiğini dile getirilmiş ayrıca bu dijital araçların uzun süre kullanılması konsantrasyonun azalmasına ve bilişsel/duygusal aşırı yüklenmeye sebep olduğu belirtilmiştir. Psikolojik ve fiziksel etkilerine değinilen raporda, teknolojik cihazların aşırı kullanımının soyutlanma, tekno bağımlılık, uykusuzluk, yorgunluk, kaygı ve tükenmişlik gibi olguları da ağırlaştırabildiğini belirtmişlerdir. Raporda yer verilen Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamalarına göre ise, dünya çapında 300 milyondan fazla insan depresyondan ve işle ilgili yaygın ruhsal hastalıklardan muzdarip olduğu, Avrupa Birliği nüfusunun ise %32’si her yıl bir ruhsal
hastalıklardan muzdarip olduğu belirtilmiştir. Çalışanların bağlantılarını kesme hakkının fiziksel ve zihinsel sağlıklarını ve refahlarını korumaları ve onları psikolojik risklerden korumak için hayati önem taşıdığı, çünkü sürekli bağlanabilirlik, yüksek iş talepleri ve çalışanların her an ulaşılabilir olduğuna dair artan beklenti ile birlikte, çalışanların temel haklarını, iş-yaşam dengelerini, fiziksel ve zihinsel sağlıklarını ve refahlarını olumsuz etkileyebildiğine ışık tutulmuştur.
Bir diğer raporda yer verilen, Avrupa Yaşam ve Çalışma Koşullarını İyileştirme Vakfı’nın (Eurofund) araştırmasına göre; evden çalışanların %27’si iş taleplerini karşılamak için boş zamanlarında da
çalışmaktadırlar. Burada çalışanların en temel hakkı olan dinlenme hakkı sorunu ortaya çıkmaktadır. Çalışma sürelerinin (AB kurallarına göre haftalık 48 saat) anlaşılan yasal sınırlar içinde kalmasına dikkat edilmesi gerektiği, çalışma süreleri bu sürelerin aşılmaması amacıyla uygun bir şekilde tutulması gerektiği belirtilmiştir. Parlamento “İrtibat Kesme Hakkı”na toplumsal cinsiyet bağlamında da dikkat edilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Bu sebeple de daha iyi bir iş-yaşam dengesi yaratılması için işçilerin ihtiyaçlarının büyük ölçüde farklı olduğunun görülmesi ve bu bağlamda kişisel esnekliğin ve aynı zamanda işçilerin haklarının korunmasını teşvik eden net bir çerçeve geliştirmesi gerektiği, bağlanabilirlik ve ulaşılabilirlik seviyelerinin işe alma veya kariyer gelişimi açısından bir ayrımcılık unsuru oluşturmaması gerektiği vurgulanmıştır. Önemli bir nokta ise sadece işverenlerin değil çalışanların iş arkadaşlarının da işle ilgili konular hakkında çalışma saatleri dışında meslektaşlarıyla iletişim kurmaktan kaçınma haklarının bulunduğunun belirlenmesidir. Avrupa Parlamentosu, üye devletlerin “İrtibatı Kesme Hakkı” kapsamında işçilerin haklarının korunmasına ve uzaktan çalışma kapsamında asgari koşulların belirlenmesine yönelik ortak bir çalışmada bulunmasına yönelik bir çağrıda bulunmuş ve ardından 14 maddelik Direktife yer verilerek rapor sonlandırılmıştır.
Harun Demir

Bizi Tanıyın

Biz iş dünyasının hukuk danışmanıyız.

Türkiye’de sürdürülebilir büyüme, gelişme ve istikrar içerisinde iş yapmanın nasıl bir emek ve özen gerektirdiğini iyi biliyoruz.

Güncel Yazılar

Bize Soru Sorun

Bir Uzmanla Görüşün